CHP Karabük Miletvekili Cevdet Akay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda torba kanun teklifi görüşmelerinde; teklifte Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği yönetim ve danışma kurullarında görev alacak kamu görevlilerine huzur hakkı düzenlemesinin yer aldığını belirterek “Kamu görevlileri esasında bir yerden ücret alabilirler, farklı yerlerde görevlendirildikleri zaman 3 maaş, 4 maaş yani huzur hakkı diyelim almamaları gerekir. Burada Anayasa’ya aykırılık yine devam ediyor. Dolayısıyla bu şekilde kanun geçerse yine Anayasa’ya aykırı olmuş olacak. Bir de burada çalışan kişilerin huzur haklarının, aldıkları ücretlerinin asgari ücret tutarı üstündeki kısmı da gelir vergisinden istisna tutuyorsunuz; bu, eşitsizlik yaratıyor” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, AKP’nin ekonomiye ilişkin düzenlemelerin yer aldığı torba kanun teklifinin görüşmelerine bugün başlandı. CHP Karabük Miletvekili Cevdet Akay, teklife ilişkin özetle şöyle konuştu:
“MAHALLİ İDARELERİN KİRA SERTİFİKASI İHRAÇLARIYLA İLGİLİ DÜZENLEMENİN SEÇİM SONRASINA BIRAKILMASI ANLAMLI OLACAK”
“Mahalli idarelerin kira sertifikası ihraçlarıyla ilgili yine Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan izin alınması şartı koşulmuş. Eskiden sadece tahvil ihraçlarıyla ilgili bu izin alınıyordu. Özellikle büyükşehir belediyelerinin finansman sıkıntısı, kaynağa erişmekte sıkıntıları var. Seçimler öncesinde böyle bir kararın uygulamaya geçmesini anlamlı buldum. Niçin seçim sonrası böyle bir uygulamaya en azından geçilmedi çünkü finansman sıkıntılarını gidermekle ilgili bu ihracı yaptıkları zaman Hazine ve Maliye Bakanlığı hızlı bir şekilde izin vermezse bu kaynağa erişmeleri mümkün olmayacak. Bunun seçim sonrasında bir düzenleme şekline döndürülmesi veyahut da eskiden olduğu gibi sadece talil ihraçları için uygulamanın yapılması anlamlı olacaktır.
“EPDK’NIN KIYMET TAKDİRİ YETKİSİ UMARIM SAĞLIKLI ŞEKİLDE KULLANILIR”
Naylon fatura uygulaması dediğimiz özellikle akaryakıt sektöründeki EPDK mevzuatı açısından bir AYM kararı vardı şimdi bu tekrar bu kanun metni ile düzenlenmeye çalışmış, burada da baktığımız kadarıyla bütün lisans işlemlerini veya GSM ruhsatı alan şirketlerin bu lisans devrini de yapması mümkün değildi. EPDK’ya bir takdir yetkisi verilmiş 6 aylık süreler itibariyle ilgili kavuşturma ve mahkemelerin takibini yapıp, bu kıymet takdiriyle bu izinleri verebilecek. Bu takdir yetkisinin sağlıklı bir şekilde kullanılması gerekir. Umuyoruz ki öyle kullanılır çünkü esnekliğe müsait bir yapı olduğundan uygulamada farklı sorunları ortaya çıkaracaktır.
“BAĞLANAN GEMİLERİN SERBEST BIRAKILMASINDA SADECE BANKA TEMİNAT MEKTUBU MU KABUL EDİLECEK”
İdari para cezalarıyla ilgili denizcilik sektöründe özellikle taşımacılıkla, uluslararası belgelerle ilgili noksanlıklar tespit ettiğinizde buradaki idari para cezalarını artırdınız. Bir de burada gemi bağlama olayı vardı, gemi bağlama olayında da bu cezalar ödenmeden gemi serbest bırakılmıyordu. Burada teminat mektubu verme kaydıyla gemiyi serbest bırakıyorsunuz. Şunu merak ediyorum; sadece banka teminat mektubu mu kabul edilecek yoksa gayrimenkul teminat kabul edilecek mi, nasıl bir uygulama yapılacak? Bu uygulama buradaki alacakların zamanında tahsil edilmemesini, gecikmesine sebep teşkil edecektir. İdari para cezaları caydırıcılığını yitirecektir.
“DAHA ÖNCE AYM’NİN İPTAL ETTİĞİ KAMU YÖNETİCİLERİNE GETİRİLEN HUZUR HAKKI DÜZENLEMESİ ANAYASAYA AYKIRI”
70. Maddeyle ilgili Cumhurbaşkanı kararnamesiyle düzenlenen, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen, kamu kurumlarında idareci olarak çalışan kamu yöneticilerinin yani yönetim kurulunda, danışma kurulunda görev alacak kamu görevlileri açısından huzur hakkı olayı var. Şimdi, kamu görevlileri esasında bir yerden ücret alabilirler, farklı yerlerde görevlendirildikleri zaman 3 maaş, 4 maaş yani huzur hakkı diyelim almamaları gerekir. Buradaki Anayasa’ya uygunluk ortadan kalkmış oluyor, giderilmiş olmuyor yani Anayasa’ya aykırılık yine devam ediyor. Dolayısıyla bu şekilde kanun geçerse yine Anayasa’ya aykırı olmuş olacak. Bir de burada çalışan kişilerin huzur haklarının, aldıkları ücretlerinin asgari ücret tutarı üstündeki kısmı da gelir vergisinden istisna tutuyorsunuz; bu, eşitsizlik yaratıyor. Özel sektörde böyle bir şirkette yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan, huzur hakkı alan kişilerde bu gelir vergisi kesintisi oluyor; bu da eşitlik ilkesine aykırı bir durum.”