Filistin Kadın İşleri Bakanı Dr. Amal Hamad, Gazze’de kamplar, yıkıntılar arasında ve göç yolu üzerinde hayata tutunmaya çalışan kadınların trajik durumuna ilişkin çarpıcı bilgiler verdi. Gazze halkının özgürlük, saygınlık ve adalet hayalleri kurarken savaşla karşı karşıya kalan bir halk olduğunu söyleyen Hamad, “Kadınlar, çocuklar, Filistin halkı toplu bir soykırım ve etnik temizlik arasında” dedi.
Savaşın insanlığa karşı bir savaş olduğunu belirten Hamad, “Kadınlar, kızlar, sokaklarda ve caddelerde yeri kendilerine yatak, gökyüzünü üzerlerine örtü yapıyorlar. Savaş, yaşlı, kadın, çocuk, alim, yazar, gazeteci, mühendis, doktor, bankacı, araştırmacı ayrımı yapmıyor. Herkes ölümü bekliyor. Acaba bedenimi toprağa gömecek birini bulmam mümkün olacak mı? Yoksa bu beden sokaklarda köpekleri mi doyuracak? Bedeni tanklar tarafından mı ezilecek? Ya da bir enkaz altında aylarca birileri tarafından kurtarılmayı mı bekleyecek?” diye konuştu.
Hamad, şunları kaydetti: “Onlardan on binlercesi yaralı ve uzuvları ampute edilmiş halde. Dolayısıyla hayattan beklentileri kalmadı. Bunların yüzde yetmişi kadın ve çocuk. Onlarca aile, nüfus kayıtlarından silindi. Her bir ailede 20’den fazla kişi şehit oldu. Binlerce çocuk ailesiz kaldı. Hamile kadınlar en temel gereksinimlerin bulunmadığı yerlerde narkozsuz sezaryen yoluyla, manen ve bedenen sıkıntı içinde, ilaçsız ve gıdasız bir şekilde doğum yapıyorlar. 5 binden fazla kadın yollarda göç ederken doğum yaptı. 50 bin kadın doğum yapmayı bekliyor.”
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), X paylaşımında Gazze’de 45 bin hamile ve 68 bin emziren kadının gıda krizi yaşadığı belirtildi. Paylaşımda İsrail’in saldırılarını sürdürdüğü Gazze’de 45 bin hamile ve 68 bin emziren kadının kansızlık, gebelik zehirlenmesi, kanama ve hatta ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı.