Zonguldak’ta 4,5 yaşında atipik otizm tanısı konulan 12 yaşındaki Kayra Şükrü Özelli, doğuştan gelen “mutlak kulak” yeteneği ile her duyduğu sesi müziğe çeviriyor. Haftanın belirli günlerinde piyano dersi alan Kayra, müziğin yanı sıra matematikteki yeteneğiyle de hayata bağlandı.
Zonguldak’ta yaşayan Murat ve Semiha Özelli çiftinin iki çocuğundan küçüğü olan Kayra’ya 4,5 yaşında konuşma güçlüğü çekmesi sebebiyle yapılan tetkikler sonucu “atipik otizm” teşhisi konuldu. Buna rağmen pes etmeyen aile, çocuklarının müzik ve matematiğe yönelik ilgisini fark etti. Yakınlarının yurt dışından getirdiği piyano ile derslere başlayan 12 yaşındaki Kayra Özelli, öğretmeninin tavsiyesi ile Gençlik Merkezi’nde piyano öğretmeni olan Nalan Kalyoncu ile tanıştı.
Kayra ile tanıştıktan sonra melodi ile notaları soran Kalyoncu, aldığı doğru cevaplar karşısında şaşırdı. Piyano öğretmeni Nalan Kalyoncu, Kayra’nın doğuştan gelen bir yetenek olan ve az sayıda kişide bulunan “absolut (mutlak) kulak” olduğunu fark etti. Haftanın belirli günlerinde Gençlik Merkezi’nde piyano dersleri alan Kayra, her duyduğu sesi müziğe çevirebiliyor.
“Kayra benim için çok müthiş bir öğrenci”
Öğretmen Kalyoncu, Kayra’nın müzikal yeteneklerini keşfetmesinde ve geliştirmesinde önemli bir rol oynuyor. Kalyoncu, “Kayra’nın müziğe karşı bu doğal yeteneğini ve özellikle Absolut Kulak’a sahip olduğunu fark ettiğimde çok heyecanlandım. Piyano çalarken her notayı doğru bir şekilde tanıyabilmesi, onun müzikteki özel yeteneğini gözler önüne seriyor” diye ifade etti.
Nalan Kalyoncu şöyle devam etti:
“Kayra Yayla Ortaokulu’nda okuyor. Oradaki müdür yardımcısı Esma Elif Akay benim çok yakın arkadaşım. Bana böyle bir öğrencimizin olduğunu söyledi. Ben de tabii ki ilgilenirim dedim. Gençlik merkezinde piyano dersleri veriyorum. Gelmesini söyledim ve Kayra’yla tanışmamız bu şekilde oldu. İyi ki de tanışmışız. Ayırt eden özelliği bütün sesleri nota olarak verebiliyor. Duyduğu sesleri nota olarak verebiliyor. Yani biz duyuyoruz ince ve kalın olarak duyuyoruz sesleri. Ama o notasını isim olarak bize verebiliyor. Bu da absolut kulak yani mutlak kulağa sahip bir öğrencimiz. Yani herkeste şu an sayılıdır. Herkeste olan bir kulak yapısı değil. Sonradan kazanılan bir yetenek de değil. Sadece geliştirilebilir ama doğuştan Kayra’da var. İlk başta bana piyano dersi olarak geldiği için ben daha çok piyano olarak odaklandım. Dedim ki acaba böyle bir yeteneğin var mıdır? Kayra bu ne diye sordum. O sırada piyanoya bakmıyordu. Bakmadan notasını söyledi. Sonra hızlı hızlı sormaya çalıştım. Çünkü biraz bazen durabiliyor. Sonra bunu üç sese çıkarttım. Tabii piyanodaki siyah tuşları bilmiyordu. O siyah tuşların ne anlama geldiğini anlattım. Onları da artık kavramlarını öğrendikçe onları da söylemeye başladı. Yani benim için çok müthiş bir öğrenci. Tabii ki nota olarak bilmiyor. Yazı olarak bilmiyor ama kulağı çok iyi olduğu için bir kere melodiyi çalmak onun için yetiyor. Yani ben çok fazla ona yardımcı değilim. Aslında o bana daha çok yardımcı. Yanlış çaldığımda falan böyle yüzüme bakıp beni düzeltebiliyor.”
“Piyano, Kayra’nın mutluluk kaynağı”
Kayra’nın annesi Semiha Özelli, oğlunun otizm teşhisinin dört buçuk yaşında konulduğunu ve bu süreçten sonra okuma yazmayı çok çabuk öğrendiğini anlattı. Müziğe olan tutkusunu fark eden ailesi, onu bu alanda desteklemeyi sürdürüyor. Semiha Özelli, Kayra’nın müziğin yanı sıra hızlı toplama, çıkarma gibi matematiksel yeteneklere de sahip olduğunu söyledi. Müziğin onun için büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu vurguladı.
Anne Semiha özelli Kayra ile yaşadıkları süreci şöyle aktardı:
“Özel çocuğum Kayra Şükrü Özelli, 12 yaşına yeni girdi. Kayra’nın otizm tanısını alması yaklaşık dört buçuk yaşını buldu. Ondan sonra kreş, ana sınıfı devam ettik. Şu anda altıncı sınıf kaynaştırma öğrencisi. Akademik anlamda rehabilitasyonda dört buçuk yaşında okuma yazmayı öğrettiler. Çok çabuk öğrendi. Sonra sosyalleşmesi açısından dayısının getirdiği piyano eşliğinde birkaç ders alma fırsatımız oldu. Müzik de çok mutlu olduğunu görünce onu da ilerlemeye devam ettik. Çok fazla şartlarımız uygun değil. Sonra hocamla yollarımız kesişti. O mutlak kulak olayını keşfettikten sonra daha mutlu olduk. Yaşamına iş olarak da devam edebilir. Çünkü en önemlisi onun mutlu olması. Böyle devam ediyoruz. Her konuda çok yetenekli bir çocuk. Öğrenmeye çok açık. Çok hevesli, severek geliyor. Piyano çalma onun için gerçekten şu anda mutluluk kaynağı. En çok sevdiği olay o. Müzik. Özellikle hızlı toplama anlamında çarpma, çıkartma. Ama şu anda hayatının en büyük bölümünü müzik olarak şarkı söylüyor. Mırıldanıyor. Hemen hafızaya aldığı için onu geliştirebilirse çok mutlu olabileceği bir meslek hayatı olabilir diye düşünüyorum.” – ZONGULDAK